DUYURULAR: 01.09.2020 "PERSONEL ALIM İLANIMIZ YOKTUR. BAŞVURULAR DEĞERLENDİRİLMEDEN CV BANKAMIZA ALINACAKTIR"
altsayfa resim

STAD

STAD

Antalya’mıza bir stad kazandırılması ile ilgili olarak 2004 yılından beri, toplumun çeşitli kesimleri, kanaat önderleri, siyasiler ve yatırımcılar, değişik kulvarlarda mücadele veriyor. Atatürk stadının eskimesi ve kifayetsiz hale gelmesi ile başlayan yeni stad yapılması süreci, futbol takımının başarıları ile taçlandırılarak, hızlandırılmak ve kentin en uygun yerinde bu yapının yapılması ile sonuçlandırılmak isteniyor.

Atatürk stadı ve ona bağlı olarak kurulmuş olan komplexlerde çocukluğumuz geçti. Atatürk stadında top oynadım. Atletizim parkurunda koştum. Yüksek atlama yaptım. Masa Tenisi oynadım. Eskrim, judo, güreş ve boks müsabakaları seyrettim. Kısmen bu sporların antremanlarına da katıldım.

Stadın ışıklar caddesine bakan, Karaoğlan parkı girişinde yer alan şimdilerde otopark olarak kullanılan boş arazide, çocukluk arkadaşlarımla yıllarca futbol maçları oynadık. Ailelerimiz bizim okul dışında bu spor alanlarında olduğumuzu bilir, özellikle bahar ve yaz akşamlarında bitmek bilmeyen mahalle maçlarımızda, bizi gelir bu alandan çağırırdı! Benim hatırladığım kadarı ile Antalya’nın ilk tenis kordu da bu alandaydı. Zaman zaman abiler, ablalar gelir bu kordta tenis oynarlardı. Bir keresinde film bile çekildiğine şahit olmuştuk. Çünkü belki bırakın Antalya’yı, ülkemizde bile böyle halkın kullanımına açık bir tenis kordu yoktu.

Stadın park kapısının diğer tarafında yer alan kapalı spor salonu ve bahçesindeki basket sahalarında neredeyse üniversiteyi kazanıncaya kadar ki tüm gençliğimiz geçti. Folklor yarışmaları, gösterileri, 23 Nisan, 19 mayıs, 29 Ekim etkinlikleri, Festival açılış ve kapanışları, ses sanatçılarının konserleri halkın olağanüstü bir ilgisi ile hep bu spor alanlarında yapılırdı!

Karaoğlan parkında gerçekleştirilen Altın portakal etkinlikleri, film gösterileri, parkın yürüyüşe, dinlenmeye, eğlenceye müsait olması bu spor alanlarını, kültürel faaliyetlerle bütünleştirmekte ve halkın aktif katılımı ile sosyal yaşamımızın bir parçası olmaktaydı. İnsanların birbirini tanıdığı, komşuluk ilişkisi kurduğu, omuz omuza, diz dize yaşanan ne güzel günlermiş!    

Antalyalı olan, Antalya’da o yıllarda yaşamış bizim kuşağın hafızalarında yaşayan o güzel günler sonrasında, Atatürk Stadı, Kapalı spor salonu ve bu tesislere bağlı kurulmuş olan diğer spor aktivite alanları mutlaka muhafaza edilmelidir! Yukarıda bahsettiğim sosyal paylaşımların aktif olarak yaşandığı ve rehabilite edildiği alanlar olarak korunmalıdır! Karaoğlan parkı giriş kapısında yer alan büfeler ve otopark olarak kullanılan alan kaldırılmalı ve halkın faydalanacağı, çim sahalara, basketbol sahalarına, eskiden olduğu gibi tenis kordlarına dönüştürülmelidir.

Atatürk stadını, kapalı spor salonunu ve Karaoğlan parkını inşa eden ve günümüze kadar korunarak gelmesini sağlayan kişilere, Antalyalılar büyük bir vefa borçludur. Bu kompleksi tasarlayıp, hayata geçiren bu insanlar en büyük Antalya’lıdır.

Atatürk stadının tribünleri statik olarak seyirci kullanımına müsait olmayabilir! Ancak bu tribünler yıkılıp, yeniden inşa edilebileceği gibi, stadın etrafındaki duvarlar kaldırılıp kafes tel çit yapılarak elde edilen alan insanların gelip spor yapacağı, kolayca ama kontrollü olarak giriş çıkış yapabileceği,  alanlara dönüştürülmelidir. 

Hiç kimse Atatürk stadının yıkılarak yerine otel yada AVM kurma gibi bir hayale kapılmamalı, hiçbir sivil toplum örgütü, bu amaçla faaliyet sürdüren güçlerin ekmeğine yağ sürecek girişimlerde, açıklama ve beyanatta bulunmamalıdır.

Antalya’ya yeni kazandırılacak stadın, bu köşeyi takip edenler iyi bilirler, Yüzüncü yıl yerine Dokuma fabrikası alanına yapılmasını yıllar önce belki de ilk biz önermiştik. Bu stadın dokuma fabrikası alanına yapılması, Dokuma ve kepez bölgesinde yaşayan halkın, sosyal ihtiyaçlarını karşılayan bir merkeze kavuşmalarını sağlayacaktır. Bu bölgede yaşayan gençlik, spor aktivitelerine kolayca ulaşabilecek, bu spor alanında gerçekleştirilecek pek çok kültürel etkinlikle de yöre halkına hizmet götürülmüş olunacaktır. 

Bu konuda çalışacak, bu tesislerin inşa edilerek Kepez halkının kullanımına sokmak üzere çalışacak olan herkese, aynı bizim gençliğimizde yaşadığımız faydalanımlar sonrasında, “Atatürk stadını, kapalı spor salonunu ve Karaoğlan parkını inşa eden ve günümüze kadar korunarak gelmesini sağlayan kişilere, Antalyalılar büyük bir vefa borçludur. Bu kompleksi tasarlayıp, hayata geçiren bu insanlar en büyük Antalya’lıdır.”nitelememizde olduğu gibi, tüm Antalyalılar minnettar olacaktır.

Antalya’ya bir stad kazandırılması noktasında, gerek iktidar partisi mensupları, gerekse Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız oldukça samimi olduklarını görüyorum. Bu stadın merkezi hükümet adına iktidar partisinin, yerel idare adına CHP ve diğer muhalefet partilerinin mutabık kalması sonrasında, Dokuma Fabrikası alanına yapılması önerisi mutlaka değerlendirilmelidir.

GERİ DÖN